Giriş
29 Aralık 1923
tarihinde Thieytou (Senegal'de) dünyaya gelen Cheikh Anta Diop, 20. yüzyılın en
etkili Afrikalı düşünür ve bilim adamlarından biridir. Mühendislik ve uygulamalı bilimlerden geçerek siyaset,
felsefe ve tarihe kadar uzanan geniş bir kariyer yapmıştır. Bilim ve siyaset adamı Prof. Cheikh Anta Diop, profesyonel
yolculuğu iki ana unsur etrafında dönmektedir.
Birincisi, 1954 yılında “Nations nègres et Culture” (Siyah Ulus ve
Kültür) başlığı altında kitap halinde yayınlanan ve antik Mısırın siyah kimliğini savunan tezdir. Ancak, emperyalizmin zirveye ulaştığı bir dönemde Batı’nın kurduğu medeniyetin Antik (siyah) Mısır’a borçlu olduğunu savunan bu tez hoş karşılanmamıştır. Anta’nın bu sıkı çalışması, Batı bilim dünyasının, özellikle de Fransızların hızla düşmanlığını uyandırmıştır. İkinci nokta, 1945 yılından itibaren birleşik ve bağımsız bir Afrika vizyonudur. Anta, Ejiptoloji çalışmasına paralel olarak
federalizm biçiminde birleşik bir Afrika
fikrini savunuyor ve Senegal’in bağımsızlığı sırasında iktidara gelen
Léopold Sédar Senghor
rejimine karşı siyasi muhalefet sürdürmüştür. 7 Şubat 1986
tarihinde Dakar’da vefat eden Anta, günümüzde (26 yıl sonra), sadece Senegal
için değil, bütün Afrika ve diasporası için bilim açısından bir simge
olmaya devam etmektedir.
Cheikh Anta Diop: Afrika Tarihinin Yeni
Bir Bilimsel Okuması
Cheikh Anta Diop,
Batılı entelektüeller için siyah Afrika’nın anlaşılabilir bir
tarihsel alan oluşturmadığını yahut göz önünde bulundurulmaya değmediği düşünüp ve inandığı bir dönemde araştırmalarını başlamıştır (1940’larda). O
dönemde, Sorbonne gibi Avrupa’nın en prestijli ve en eski üniversitelerinden
birinin koridorlarında şöyle yorumlar duymak garip değildi: “Ama Afrika'nın tarihi yok!”, “Ama siyah adamın
geçmişi yok!”. Bu söylemler çoğunlukla Friedrich Hegel (Tarihte Akıl: Tarih Felsefesine
Giriş) ve Arthur Gobineau’nun (Irkların Eşitsizliği Üzerine Deneme)
iddia ve varsayımlarına dayanan tarih dışı ifadelerdir. Cheikh Anta Diop, bu
hileye son vermek için hayatını araştırmaya adamıştır.
1951 yılında Diop,
Paris Üniversitesi’nde Marcel Griaule danışmanlığında bir doktora
tezi hazırlamıştır. Söz konusu bu tez,
Antik Mısır uygarlığının siyahlara ait olduğunu ve aynı kültürün ve dilin daha sonra Sahra altı Afrika’ya, özellikle
Batı Afrika’ya yayıldığını savunmaktadır. Eski Mısırlıların günümüz siyah Afrikalılarla aynı fiziksel özellikleri (saç, burun ve dudaklar ve ten rengi) taşıdıkları iddiasını doğrulamak için Antik Mısırla ilgili çalışma yapan Herodot ve Strabo gibi eski yazarlardan
alıntılar yapmıştır. Antropolojik
(ana erkliliğin rolü gibi) ve
arkeolojik verileri yorumlaması, Mısır kültürünün bir siyahi kültürü olduğu sonucuna varmasına yol açmıştır. Dilsel düzeyde, özellikle bugün Batı Afrika’da konuşulan Volof dilinin fonetik olarak eski Mısır diliyle ilişkili olduğunu tespit etmiştir. Batının asırlar boyunca kurmuş olduğu gerçeklerin – aldatıcı
ve aşağılamaya yönelik – üstesine çıkmayı göze alamayan
yahut kırılmasını istemeyen üniversitedeki akademisyenler, ilk başta bir jüri oluşturulmasını reddetmiştir. Diop, hazırladığı bu tezi 1954
yılında “Siyah ulus ve Kültür” başlığı altında bir kitaba çevirerek büyük tepkiyle karşılanmıştır. Daha sonra,
1960 yılında, çok sayıda Afrika ülkesi bağımsızlığına kavuşurken, Anta
sonunda bir jüri toplayarak tezini savunmuştur. Antik Mısır tarihiyle eşzamanlı olarak nükleer kimya ve fizik alanlarında yüksek diplomalarını almıştır. Bu multidisipliner eğitim, zor ve eleştiriye açık olan bir alandaki Anta’nın başarısını yardımcı olacaktır. Eline 3 diploma alan Anta, Dakar’a gitmek üzere
Paris’ten ayrılır. Ancak döndüğü Senegal, kendisinden düşünce olarak farklı,
hata karşıt görüşlere sahip Leopold
Sédar Senghor iktidarındadır. Dolayısıyla bu dönüş uzun ve zor bir sürecin başlangıcı olmuştur.
Cheikh Anta Diop’un
1954 itibariyle “Siyah ulus ve Kültür” ile ve akabinde “Siyah Afrika’nın
Kültürel Birliği” ve “Sömürge
Öncesi Siyah Afrika” ile devam ettirdiği çalışması, yalnızca tarihin değil, aynı zamanda insanlığın bir kırılma noktasını oluşturmuştur. Burada söz
konusu olan şey, 19. yüzyıldan
miras kalan Hegel ve Gobineau’nun yalnızca varsayımları olan ve aynı zamanda
Afrika gerçeklerini tanımlayan tarih dışı ve etnografik görüşten kopmaktır. Bu yeniden tanımlama sadece kültürel alanla sınırlı
kalmayıp, bilimsel ve teknolojik alanları da kapsamaktadır. Bu bağlamda Prof. Anta, doğrudan bilgiyi ve Afrikalıların bilim yoluyla silahlanmasını savunarak şunları söylemiştir:
“Eşit eğitimle gerçek zafere ulaşılır. Kendinizi eğitin, tepeden tırnağa kadar bilimle silahlanın (…) ve kültürel mirasınıza
sahip çıkın. Eğer bu dosdoğru bilgiye ulaştığınızda argümanlarımın tutarsız olduğunu görürseniz, beni çamura sürükleyin. Ancak yalnız böyle olur,
bu işin başka bir yolu yoktur.”
Bu, Anta’nın
savunduğu ve kendi çalışmasında uyguladığı yeni bir “Afrika
tarihi açısından metodoloji” olup Panafrika ailesi – Afrika kıtasındaki ve kıta
dışındaki bütün Afrikalılardan
oluşur – tarafından benimsenmektedir. Anta’nın
Afrika gençliği için ideolojik,
felsefi ve tarihsel bir rehber niteliğindeki eserleri, İngilizceye çevrilerek siyahi Amerikalı öğrenciler tarafından okunmaktadır.
1970 yılında Diop,
UNESCO’nun Afrika Genel Tarihi’ni yazmakla görevlendirilen bilim komitesinde
yer almayı kabul etmiştir. Ancak tek şartla: düzenlenecek sempozyumun dünyadaki tüm ejiptologların – üç yıl önceden haber verilerek –
katılması ve Antik Mısır konusuyla ilişkin çalışmalarını karşılaştırır tartışması ve bunun sonucunda en çok kabul gören tezin herkes
tarafından kabul edileceği şartıdır. Bu, Cheikh Anta için çalışmalarında kanıtlamış olduğu Avrupa uygarlığının Afrika’ya borçlu
olduğunu reddedenlerle yüz yüze gelme
fırsatıdır. Bu düşünceyle 1974 yılında Kahire’deki Uluslararası Sempozyuma
katılarak çalışmalarını dünyanın önde gelen
ejiptotloglarıyla karşılaştırmıştır. Bu uluslararası sempozyumun ardından Cheikh Anta, Afrika
Genel Tarihi içinde Antik Mısır tarihine ayrılmış bölümü yazmakla görevlendirilmiştir. Sempozyumun sonuç raporu, eski Mısır kültürü ile Afrika kültürleri arasındaki akrabalık konusunda Cheikh Anta Diop ve Théophile Obenga’nın getirdiği unsurlar üzerinde – bir katılımcı hariç – bütün uzmanlar tarafından
kabul edilmiştir.
Cheikh Anta Diop: Afrika Bağımsızlığının ve Federal Birliğinin Savunucusu
Henüz 25 yaşındayken Cheikh Anta Diop, örtülmüş zihinsel duvarları yıkma kabiliyetine sahiptir. Paris’in ortasında bir öğrenci olarak 1948 yılında yayınladığı “Bir Afrika
rönesansından ne zaman bahsedebileceğiz?” başlıklı bir makalesinde Afrika rönesansının içeriğini ve koşullarını tanımlama yoluna girmiştir. Erkenden Afrikalı Öğrenciler Derneği'ni (daha sonra Genel Sekreter olacak), ilk Afrika
dergisi ve yayınevi olan “Presence Africaine (Afrika Varlığı)” dergisine ve “Rassemblement
Démocratique Africain (Afrika Demokratik Birleşmesi) (RDA)” hareketine katılan Cheikh Anta, Afrika bağımsızlığı ve Afrika birliği için aktif bir mücadele sürdürmüştür. Bununla birlikte, daha sonra RDA’nın liderleri, hareketin
temel ilkeleri olan kıtanın doğrudan bağımsızlığı ve birliğinin aksine
giderek Pan-Afrikalı olmaktan çok Frankofil oldukları için hareketi eleştirip hareketten ayrılmıştır. Anta Diop için, Afrika rönesansı ancak Batılılar arasında sömürgelerde paylaşılan Afrika
topraklarının bağımsız bir birlik altında yeniden birleştirilmesiyle mümkün olabilir. Bu perspektifte, federal devlet kıtasal bir acil
durum haline gelir, çünkü böyle bir jeopolitik varlık Afrika kıtasının gelişimini güvence altına alabilir, yapılandırabilir ve optimize edebilir. Bu konuda Mahtar Diouf’un
1984 yılında yayınlanan Ekonomik Entegrasyon, Afrika Perspektifleri adlı
kitabının önsözünde Cheikh Anta Diop şunları söyler:
“Siyah Afrika’yı federal kaderinin eşiğine kesinlikle
getirmeliyiz [...] Yalnız kıtasal federal devlet, güvenlik içinde, farklı potansiyellere
sahip ülkelerimizin ekonomik kalkınması için rasyonel bir formülün
uygulanabilmesi için yeterince istikrarlı bir siyasi ve ekonomik alan sunar.”
Siyasi olarak
Afrika ülkelerinin bağımsızlığına ve kıtasal düzeyinde bir
federal devletin kurulmasını savunan Prof. Diop, Fransa’daki birçok Afrikalı
entelektüelin siyasallaşmasına katkıda bulunmuştur. Mücadeleyi daha kültürel bir düzeyde sürdürerek,
siyah sanatçıların ve yazarların çeşitli kongrelerine katılmıştır. 1960 yılında ise, “Les fondements économiques et culturels d'un
État fédéral en Afrique noire (Siyah Afrika’da bir federal devletin
ekonomik ve kültürel temelleri)” kitabını yayınlamıştır. Bu çalışmada Cheikh Anta Diop, eğitim alanından ekonomi ve siyasetten geçerek sanayi alanına kadar uzanan somut eylemler için on
dört öneriden bahseder. Bu on dört öneri, iki anan nokta etrafında
toplanabilir. Birinci nokta, verimli bir bilimsel araştırma politikası tanımlama ihtiyacıdır. Bunun üzerine Anta Diop, Afrika’nın bilimsel ve entelektüel bir
gelişme politikası izlemesi ve bedelini
ödemesi gerektiğini düşünüyor; son beş yüzyıldaki aşırı kırılganlığı, teknik bir eksikliğin sonucudur. Ayrıca entelektüel gelişim, şantaja, zorbalığa ve aşağılanmaya son
vermenin en kesin yoludur. Afrika’nın, gelişmiş ülkelerin ekonomik genişleme alanı olarak sonuncu kalmaya mahkûm olduğuna inanmak yerine, yeniden bilimsel girişimlerin ve kararların merkezi haline gelebileceği ona açıktır. İkinci ve son nokta
ise, bir Afrika enerji doktrini ve gerçek sanayileşmeyi tanımlama ihtiyacıdır. Bu amaçla Anta
hem yenilenebilir hem de yenilenemez enerji kaynaklarını, ekolojiyi ve
önümüzdeki on yıllardaki teknik ilerlemeyi dikkate alan bir kıtasal enerji geliştirme planı önermektedir. Ona göre, Siyah Afrika, tüm enerji kaynaklarını uyumlu bir şekilde birleştiren enerji çoğulculuğu için bir formül bulmak zorunda kalacaktır.
Ulusal düzeyde
siyasi olarak aktif olan Diop, Senegal’deki siyasi tartışmanın demokratikleşmesinin ana aktörlerinden biri olmuş ve burada siyasi partiler, gazete ve sendika kurarak Léopold
Sédar Senghor rejimine muhalefet yapmıştır. Senegal’de, Senghor ile sadece siyasi değil aynı zamanda Siyahçılık (Afrikalılık) ve çağdaş Afrika tarihi üzerinde de önemli önemli fikir ayrışmasını paylaşmıştır. Ki, bu son fikir
ayrışması, iki entelektüel arasındaki en
önemli konudur.
Sonuç
Ünlü şair ve roman yazarı Aimé Césaire, Anta Diop’u tanıtmak için şu ifadeyi kullanır: “Afrika'ya geçmişini geri vermeye katkıda bulundu; ve
Afrika’ya geçmişini verirken,
insanlığa da geçmişini geri vermiş olabilir”. Çok dilli ve çok disiplinli Prof. Cheikh Anta Diop, Afrika tarihine en
çok damga vuran bilim adamlarından biri olmaya devam ediyor. Yarım yüzyıldan
fazla bir süre önce tohumlanan Anta’nın fikir ve vizyonları, genç Afrikalı
nesillerin zihninde yıllar içinde olgunlaşıyor. Bu nesil, görevlerinin farkında olan, daha az yabancılaşmış, psikolojik ve politik olarak daha hazırlıklıdır. Bu nesil, nihayetinde
Anta Diop’un vizyonlarını gerçekleştirebilir ve
Afrika’yı evrensel bilimsel rotaya geri sokabilir.
Kaynakça
Amzat-Boukari
Yabara. Afrika Unite: une histoire du panafricanisme
Cheikh Anta Diop. https://www.presenceafricaine.com/44_diop-cheikh-anta
Zerbo, Y.
(2003). La problématique de l'unité africaine: (1958-1963). Guerres
mondiales et conflits contemporains, 212, 113-127. https://doi.org/10.3917/gmcc.212.0113
Aperçu général sur la vie, la pensée et
l'œuvre de Cheikh Anta Diop www.cheikhantadiop.net
Cheikh Anta Diop voulait une Afrique
unie et fédérée https://www.jeuneafrique.com/182529/politique/cheikh-anta-diop-voulait-une-afrique-unie-et-f-d-r-e/
Yorum Yap