Bağımsızlık veya Yeniden
Bağımlılık: Fransa’nın Eski Sömürgeleri için Hangi “Bağımsızlık” tanımı
Sahraaltı Afrika
devletleri, Portekiz sömürge yönetimi altındakiler dışında, bağımsızlıklarının
çoğunu 1960'larda kazanmıştır. 60’lı
yıllar, kıtadaki Fransız ve İngiliz sömürgeciliğinin sonunu işaret etmiştir. Ancak, yakından bakıldığında, bu bağımsızlık, eski
Fransız sömürgeleri için aynı anlamı taşımamaktadır. Eski Fransız
sömürgelerinin bağımsızlığı, de Jure olarak finansal, dolayısıyla De
Facto olarak ekonomik ve ticari alanları kapsamamaktadır. Bunun hem nedeni
hem de kanıtı CFA Frangı’dır. Gine Konakri hariç, Sahraaltı Afrika’nın tüm eski
Fransız kolonileri, halen Batı Afrika’da Batı Afrika Ekonomik ve Parasal
Birliği (UEMOA) ve Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Topluluğu (CEMAC) altında
gruplandırılmış vaziyette CFA Frangı kullanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’ndan
önce, başta doğal kaynakları metropole – Paris – aktarmak ve akabinde Fransız
şirketlerini kıtada avantajlı kılmak için kurulan sistemden ibarettir.
CFA Frangı: Pratik Bir Para Birimi
mi, Yeni Sömürgeciliğin Bir Aracı mı?
CFA frangı, başlangıçta
(1945’te) "Fransa’nın Afrika Kolonileri" ve daha sonra (1960’dan) sonra
"Afrika Finansal Topluluğu" ve “Afrika'nın Finansal İş birliği”
anlamına gelen ve Sahraaltı Afrika’daki Frankofon ülkeler tarafından kullanılan
bir para biriminin Fransızca kısaltmadır.
CFA frangı,
İkinci Dünya Savaşı'nın arifesinde oluşturulan "frank bölgesi"
devletleri için ortak para birimidir. Her biri bir merkez bankası ve kendi para
birimine sahip üç bölgeden oluşur: Batı Afrika Para Birliği (UEMOA) bölgesi 8
Üye Devletten oluşur: Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine Bissau, Mali,
Nijer, Senegal ve Togo. Bu ülkeler Batı Afrika CFA frangı (XOF) kullanmaktadır.
Orta Afrika Para Birliği (UMAC) bölgesi 6 Üye Devletten oluşmaktadır: Kamerun,
Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon. Bu ülkeler Orta
Afrika CFA frangı (XAF) kullanmaktadır.
CFA frangı
sabit bir döviz kuru üzerinden Euro'ya sabitlenmiştir. Bu da istikrarlı bir
değere sahip olduğu ve değerinin Euro'ya göre değişmediği anlamına gelir. CFA
frangının değeri, Batı ülkeleri için Batı Afrika Devletleri Merkez Bankası
(BCEAO) ve Orta Afrika ülkeleri için Orta Afrika Devletleri Merkez Bankası
(BEAC) tarafından yönetilmektedir. CFA frangı bu iki merkez bankası tarafından akışını
kontrol edilir ve Fransız Hazinesi tarafından garanti edilir. Bu da Fransa'nın gerektiğinde
CFA frangının değerini geri düşürme veya yükseltme yetkisine sahip olduğu
anlamına gelir. CFA frangı bölgesinin merkez bankaları da parasal istikrarı
korumaktan ve kendi ülkelerinin döviz rezervlerini yönetmekten sorumludur. Ancak
bu merkez bankaların yönetim kurulu üyelerinin arasında Fransa temsilcisi de
bulunmaktadır. CFA frangı esas olarak CFA frangı bölgesindeki ticari ve
finansal işlemler için kullanılır. Ayrıca, CFA frangı bölgesi dışındaki birkaç
ülke tarafından rezerv para birimi olarak da kullanmaktadır. Zira, paranın istikrarlı
değeri, onu uluslararası transaksiyonlar için güvenilir bir para birimi haline
getirir.
CFA frangının
genellikle yeni sömürgeciliğin bir aracı olarak görülmesi, avro ile bağlantılı
olması ve Fransa'nın CFA frangı kullanan ülkelerin para politikasında söz
sahibi olmasından kaynaklanmaktadır. Bu, Fransa'nın bu ülkelerin döviz
kurlarını ve faiz oranlarını etkileyebileceği ve bunun da ekonomileri üzerinde
etkili olabileceği anlamına gelir. Buna ek olarak, CFA frangı büyük ölçüde
şeffaflıktan yoksundur ve bu ülkelerin ekonomik istikrarı üzerinde önemli bir
etkiye sahiptir.
CFA Frangı aynı
zamanda FransAfrika makinesinin motorudur. FransAfrika, Fransa ile Afrika'daki
eski sömürgeleri arasında var olan, Afrika halklarının aleyhine bir yanda
Fransa’yı ve öte yanda Frankofon devletlerin bencil ve vizyonsuz liderlerini
zenginleştiren karmaşık ilişkileri ifade eden bir kavramdır. Bu kavram, Fransa’nın
Afrika ülkelerinin siyasi ve ekonomik meseleleri üzerindeki etkisini tanımlamak
için 1950 ve 1960’larda ortaya atılmıştır. Fransa’nın Afrika ülkelerinin
kaynakları ve ekonomileri üzerindeki boğuculuğunun kısa tanımı olup merkezinde CFA
Frangı bulunmaktadır.
CFA Frangı: Hangi Avantajlar
ve Hangi Dezavantajlar?
CFA Frangı ile
ilgili birkaç avantaj olsa bile, ilk dezavantaj tek başına dengeyi tersine
çevirir: finansal bağımlılık. Zira, hiçbir koşulda, mali bağımsızlığı olmayan
bir devletin bağımsızlığından söz edemeyiz. CFA Frangı’nın başlıca avantajları
şu şekilde özetlenebilir:
1)
Değer
istikrarı: Sabit bir döviz kurunda Euro'ya sabitlenen CFA frangı, şirketler ve
yatırımcılar için faydalı olan istikrarlı ve öngörülebilir bir değere sahiptir.
2)
Güvenilirlik:
Fransız Hazinesi tarafından garanti edilen CFA frangı, uluslararası işlemler
için cazip kılan güvenilir bir para birimi olarak kabul edilir.
3)
Tasarruf
ve yatırım: CFA frangı, döviz oynaklığına maruz kalmadığı için tasarruf ve
yatırım yapmanın güvenli ve istikrarlı bir yoludur.
Bununla
birlikte, CFA frangı ile ilgili birkaç dezavantaj vardır. En büyük dezavantaj
parasal bağımlılıktır. Gerçekten de CFA frangı sistemi, özellikle rezervlerin %50'sini
Fransız Hazinesi'ne yatırma yükümlülüğü nedeniyle, yeni sömürgeciliğin
yargılanmasına kendini ödünç veriyor. Bununla birlikte, aşağıdaki gibi diğer
dezavantajlarla açıklanabilir:
1)
Düşük
faiz oranları: CFA frangı faiz oranları genellikle düşüktür, bu da
yatırımlarından yüksek getiri elde etmek isteyen yatırımcılar için bir
dezavantaj olabilir;
2)
Borçların
yeniden yapılandırılması: Bazı CFA frangı bölgesi ülkeleri borç sorunları
yaşadılar ve ekonomileri ve CFA frangının değeri üzerinde etkileri olan borç
yeniden yapılandırma programlarına başvurmak zorunda kaldılar;
3)
İhracatı
zorlaştırmak: CFA frangının Euro'ya sabitlenmesi nedeniyle, onu güçlü bir para
birimi yapar ve dolayısıyla, bölge ekonomileri ihracatta fiyat rekabetçiliği
sorunundan muzdarip kılar. Başka bir değişle, güçlü bir para birimi, ihracat
üzerinde bir vergi ve ithalat üzerinde bir sübvansiyon görevi görür ve ticaret
dengesinde dengeyi sağlamayı zorlaştırır;
4)
Topluluk
içi ticaretin zayıflığı: Bölge ekonomileri arasındaki ticaret, UEMOA için
bölgesel GSYİH’nın %10 ila %15'i ve CEMAC için %7 ila %10'u arasında değişen
yapısal olarak düşüktür. Topluluk içi ticaretin bu zayıflığı şaşırtıcı
değildir: bölge ekonomileri uluslararası ticarete birincil entegrasyona sahip
oldukları sürece, birbirlerini tamamlayıcı olmaktan çok ikame edilebilirler.
Tipik örneği, işlenmiş vaziyetteki pamuk ve petrol gibi ürünlerin ihracıdır.
Yorum Yap